SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

HARAC – İMARA – FEY’ BAHSİ

<< 3069 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا حُسَيْنُ بْنُ عَلِيٍّ حَدَّثَنَا يَحْيَى يَعْنِي ابْنَ آدَمَ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ عَيَّاشٍ عَنْ هِشَامِ بْنِ عُرْوَةَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَسْمَاءَ بِنْتِ أَبِي بَكْرٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَقْطَعَ الزُّبَيْرَ نَخْلًا

 

Esma bint Ebû Bekir'den (rivayet olunduğuna göre)

 

Rasûlullah (s.a.v.) Hz. Zübeyr'e bir hurmalık vermiştir.

 

 

İzah:

Fahr-i Kâinat Efendimiz hicretin dokuzuncu yılının Recep ayına rastlayan Tebük seferinde yolculuk boyunca ondokuz yerde konaklamış ve orada ibadet etmiştir. Siyer kitaplarının tesbitine göre, Rasûl-ü Zişan Efendimizin Tebük seferinde ilk konak yeri Medine'ye bir gecelik me­safede bulunan Zûhuşub vadisi olmuştur.

 

Nebiimiz burada, bostan içindeki devme ağacının altında namaz kılmış üçgün orada kaldıktan sonra yoluna devam etmiştir.

 

Daha sonra burası muhafaza edilmiş ve zamanla oraya bir mescid ya­pılmıştır.

 

"Devme" İri ağaçlar cinsinden nebk(sidr) ya da "mukl" ağacıdır.

 

Hz. Nebi daha sonra kendisine katılan Cüheyne kabilesine Şam'la Medine arasındaki Vadilkura denilen yerdeki Zülmerv köyü halkının kimler olduğunu sormuş onlar da "Zülmerv köyü halkı Cüheyne kabilesinden Ri-faâ oğullarıdır." deyince bu köyün arazisini ikta esasına göre onlara ver­miştir. Biz ikta' esasına göre bir araziyi birine vermenin nasıl olduğunu 3058 numaralı hadisin ve onu takib eden hadislerin şerhinde açıklamıştık.

 

Aliyyü'l-Kari'nin, Şerhii's-Sünne isimli eserindeki açıklamasına göre ikta:

 

1. Temellük ıktaı,

 

2. İrfak iktaı olmak üzere ikiye ayrılır.

 

Bunlardan birincisi arazinin mülkiyetinin bağışlanması, ikincisi de sa­dece intifasının bağışlanması anlamına gelir. Birinci kısım ikta ile bir mala sahip olan, o malın mülkiyetine, ikinci kısım ikta ile bir mala sahip olan da ondan faydalanma hakkına sahip olur. Binaenaleyh 3069 numarada Hz. Zübeyre verildiğinden bahsedilen hurmalık birinci kısımdan olması gerekir.

 

Ancak Bezlü'I-Mechûd yazarının açıklamasına göre, el-Muzhır, "Hz. Zübeyr'e verilen bu arazinin yer altında bulunan kapalı bir maden gibi, fay­dalanılması emeği ve masrafı gerektiren bir yer olmadığından bu şekilde ba­ğışlanmasının caiz olmaması gerektiğini, Binaenaleyh bu arazinin Hz. Nebiin fey yoluyla eline geçen özel mülkü olup ona bu mülkü bağışla­mış olabileceğini, ya da ölü bir arazi olduğu için ihya etmek üzere ona ver­miş olabileceğini" söylemiştir ki çok önemli bir tesbit olduğunda şüphe yoktur.

 

Hattâbî'nin açıklamasına göre, Ebû İshak el-Mervezî 2069 numaralı ha­disi şerifte geçen ikta kelimesi ilim erbabı arasında meşhur olan manasında değil de "ödünç olarak verdi" manasında kullanılmıştır.